Kolon kanseri ciltte, dışkıda, gözlerde nasıl görünür…?

Bugün size kolon ve rektal kanserin ana belirtilerinden bahsedeceğim. Bu tür kanser son derece tehlikeli ve artmakta olan bir hastalık. Tüm bunları modern yaşam biçimine “teşekkür” edebiliriz. Hepimiz çok kötü yiyoruz, günde birçok kez yiyoruz, bol miktarda ilaç içiyoruz, kiloyuz, kronik stres, uykusuzluk, yaş, genetik…

Her şey kolon kanserine mi sebep oluyor?

Kolon kanseri gelişme riski 40 yaşından sonra önemli ölçüde artar ve tüm kanserlerin %90’ı 50 yaş üstü kişilerde tespit edilir. 50 yaş üstü her kişinin 74 yaşına kadar kolon kanseri geliştirme riski %5 ve kolon kanserinden ölme riski %2,5 vardır.

Ve daha da endişe verici olan, giderek daha fazla gençte bu tür kanser hastalığı var. Kolon kanseri vakalarının sadece yaklaşık %5’inin kalıtsal olduğu düşünülüyor, bu da kendinizi korumak için yapabileceğiniz çok şey olduğu anlamına geliyor. Bu istatistikler göz önüne alındığında, kolon kanserinin belirtileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak önemlidir. Kolon, besinlerin emilmesine yardımcı olan mukoza zarlarıyla kaplı iki katman pürüzsüz doku içerir.

Alt kolonda sıvılar emilir ve atık dışkıya sıkıştırılır, ardından dışkı rektumda depolanır ve dışkı hareketleri yapılır, böylece bu da dışarı çıkar. Kalın bağırsağın temel rolü, ince bağırsaktan gelen içeriği depolamak ve bu içerikleri güçlü hareketlerle dışarı atmaktır. Ayrıca, kalın bağırsak içerikten su, elektrolit ve yağ asitlerini alır ve vücuda geri getirir. Zararlı olan çeşitli yiyeceklerden gelen maddeler kalın bağırsağa girdiğinde, mukoza zarına zarar verilebilir.

Hareketsiz yaşam tarzı, yağ ve et açısından zengin bir diyet ve aşırı alkol tüketimi bağırsakların işleyişini yavaşlatır; bu nedenle zararlı içerikler daha uzun süre kalır ve mukoza zarlarına zarar verir; bu mukoza zamanla yenilenmesi ve korunması giderek zorlaşır; bu nedenle tümörler dahil çeşitli hastalıklar gelişir.

Kolon tümörleri iyi huylu ve kötü huylu olarak ayrılır.

En yaygın olanları adenomlar (polipler) ve adenokarsinomdur. Poliplerin çıkarılması ve büyümenin ilk aşamasında kanserin tespit edilmesi, kanserin tedavisinin ve gelişiminin önlenmesinin temel amacıdır. Polipler veya adenomlar, kolonun iç tabakasından iç tabakaya, yani kolon boşluğuna doğru büyüyen doku büyümeleridir. Küçük olabilirler, bağırsak mukozasının hemen üstünde, daha büyük veya büyük olabilirler; yaprak sapı olan ya da olmayan bu durum, özellikle bağırsak daha dar olan son kısımda bağırsak boşluğunu daraltır. Polip insidansı %7 ile %50 arasındadır. Her yaşta her iki cinsiyette de görülebilir, ancak en çok 60 yaş üstü kişilerde bulunur.

Polipler genellikle tektir, ama daha fazlası da olabilir. Büyük bağırsakların tüm bölgelerinde bulunabilseler de, çoğunlukla son kısmında bulunurlar. Ne yazık ki, hastalığın erken evrelerindeki belirtiler son derece hafiftir ve durum kritik olana kadar neredeyse fark etmezsiniz!
Kolon kanserinin en yaygın belirtileri şunlardır: Karın ağrısı, kramplar, şişkinlik veya rahatsızlık. Bağırsak alışkanlıkları ve dışkı kıvamında yapılan değişiklikler, örneğin ishal, kabızlık veya dışkı daralması ve inceltilmesi. Bazı insanlar kabızlık nöbetleri ardında ishal geçirir. Bu belirtiler neredeyse herkesi zaman zaman etkiler, bu yüzden sadece birkaç hafta veya daha uzun sürmesi endişe verici olur.

Kolon kanseri ve ana semptomlar hakkında daha fazla bilgi için videoyu izleyin…