KARA CUMA - kuponlu CRNIH20 ile ek %20 - 09.12'ye kadar KULLANIN.

Cilt ve idrarda hastalıklı böbrek belirtileri!

Bugün size böbrek hastalığının belirtilerinden bahsedeceğim. Hastalığın erken evrelerinde hastalığın tanınması her zaman önemlidir çünkü o zaman çok daha iyi tedavi edilir. Böbrekler, omurganın her iki tarafında, kostal kemerlerin altında yumruk büyüklüğünde çift organlardır. Muhtemelen bunların vücuttan geçen tüm kanın “filtreleri” olduğunu biliyorsunuzdur, ancak bunun yanı sıra, tüm vücudumuzun sağlığı ve normal işleyişi için önemli olan birçok başka işlevi de vardır. Böbrekler, kalp, akciğer veya karaciğer gibi diğer hayati organlarla yakından bağlantılıdır ve iyi “iletişimleri” kan hacmi, elektrolitler ve tüm organizmanın dinamikleri arasında sağlıklı bir dengeyi korur.

Böbrekler çok ilginç organlardır, çünkü kütlelerinin sadece %10’u işlevsel olabilir, hastalıklarının belirtilerini göstermez veya spesifik değildirler ve bu nedenle görmezden gelinirler. Ayrıca, böbrekler işi bölme ve organize etme konusunda çok etkilidir – bir böbrek veya bir parçası herhangi bir nedenle işlevini iyi yerine getiremezse, aynı böbreğin geri kalanı ya da diğeri işini çok verimli bir şekilde devralır. Bu şekilde, kan basıncı ve kan hacmi gibi önemli fizyolojik parametreler normal kalırken, atık ürünler hâlâ vücuttan etkin şekilde dışarı atılır. Ve dediğim gibi, karaciğer, akciğerler, kalp ve böbrekler çok önemli bir mekanizmadır.

Nefronlara “mikroskobik filtreler” denebilir çünkü her biri kanı filtreleme görevini yerine getirir. Her nefron iki bölümden oluşur: glomerüls adı verilen bir kapilyar topu ve tübüler (tüpler) sistemi. Kan filtrasyonu, kanın glomerüllere ulaşmasıyla başlar; burada eritrositler ve proteinler gibi daha büyük parçacıklar böbrek damarlarından süzülür. Bazı bölgelerde glikoz yeniden emilir (kana geri döner), bazı kısımlarda ise vücudun o anda ne ihtiyacı olduğuna bağlı olarak sodyum, potasyum ve diğer elektrolitler tarafından yeniden emilir. Bunu bilmiyor olabilirsiniz, ama böbrekler aynı zamanda hormon üreticidir. Bunlardan ilki eritropoietin veya hematopoietindir; bu hormon kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin (eritrositler) üretimini uyarır. Bu hormon, normal kan sayımının korunmasında çok önemlidir ve vücudun yeterli miktarda eritrosit ve hemoglobin bulundurmasını sağlar. Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir moleküldür ve görevi vücuttaki tüm hücrelere oksijeni bağlamak ve taşımaktır.

Bu basınç düşürüldüğünde, yani böbrekte kan akışı azaldığında, bu hücreler renin salgılamaya başlar. Renin dolaşıma girer ve kan basıncında artışa ve dolaşımdaki kan hacminde artışa yol açan olaylar zincirini daha da uyarır. Bu şekilde, böbrekler kan basıncı seviyelerini ve kan hacmini çok verimli şekilde düzenleyebilir. Biyolojik olarak aktif olan D vitamini formu kalsitriol olarak adlandırılır ve aslında böbrekler tarafından üretilen üç homondan biridir. Bu nedenle, D vitamininin bir vitamin değil, bir hormon olduğu söylenebilir. Ancak, anlaşılması kolay olması için vitamin adı hâlâ kullanılmaktadır. Böbrekler, vücutta su dengesinin korunmasında önemli bir rol oynar. Su, yiyecek ve içecek tüketimiyle vücuda girebilir ve vücudun çeşitli metabolik süreçlerinin ürünü olarak suyun küçük bir yüzdesi üretilir. Öte yandan, su terleme, nefes alma, dışkı yoluyla vücuttan çıkar, ama çoğunlukla idrar yoluyla gelir.

Böbrek hastalığının ilk belirtisi KRONİK YORGUNLUKTUR. Böbrek fonksiyonunda ciddi bir azalma, kanda toksin ve safsızlıkların birikmesine yol açabilir. Bu durum insanların yorgun, zayıf hissetmesine ve konsantre olmalarını zorlaştırmasına neden olabilir. Böbrek hastalığının bir diğer komplikasyonu ise anemidir; bu durum zayıflık ve yorgunluğa neden olabilir.

Arkadaşlarla paylaş:

Yeni kitabımı okuyun veya dinleyin

Beni sosyal medyada takip edin

Scroll to Top