CMO, bu bileşikler arasında en bilinen olanıdır, ancak CMO’nun doğal kaynakları genellikle birçok setillenmiş yağ asitinin karışımıdır. Amerikalı kimyager Harry W. Diehl, 1950’ler ve 1960’larda yapılan araştırmalar sırasında setil miristoleatı keşfetti, ancak bu resmen 1972’ye kadar keşfi için tanınmadı. Dr. Diehl, çalışmasındaki farelerin artritli olmadığını, çünkü CMO ürettiklerini teorize etti.
Hayvansal yağlar, süt ürünleri ve balık yağı dahil olmak üzere CMO’ların en yaygın besin kaynaklarıdır. Bazı kuruyemişler de önemli miktarda CMO içerir. CMO’nun ticari üretimi genellikle setil alkol ile miristolenik asit arasındaki reaksiyonun p-toluenesülfonik asit monohidrat ile katalize edilmesiyle gerçekleştirilir. CMO’nun belirli biyokimyasal rolü şu anda belirsizdir, ancak omega-3 yağ asitlerine benzer olduğu düşünülmektedir.
CMO’nun sağlık takviyesi olarak en yaygın kullanımları eklem fonksiyonlarıyla ilgilidir. Ayrıca bağışıklık sistemini ve sağlıklı bir iltihaplanma sürecini destekleyebilir.
..
